22 Nisan 2015 Çarşamba

KELİMELER-3

11-advice öğüt, tavsiye

12-affair iş, olay


13-age yaş, çağ, devir

14-agency acenta, kurum

15-aim amaç, hedef

KOMBİN

Yaz geliyor inşallah zayıflarım ve istediğim kıyafetleri giyebilirim.
Beğendiğim zayıflayınca hayırlıysa inşallah  giymek istediğim kombinleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Çok zarif  ürünlerin satıldığı bu websitenin " http://www.inayahcollection.com/  " diğer ürünlere bakabilirsiniz.Benim seçtiklerim;




HAMUR KIZARTMASI

Fırından iki ekmeklik yada siz kaç ekmeklik isterseniz hamur alıp evde kızartıp yiyebilirisiniz, geri kalanı dondurucuda saklayıp istediğiniz zaman kullanırsınız.
Hamur mayalı olduğu için hiç yağ çekmiyor.
Kahvaltılarda, aniden gelen misafirler için kurtarıcı bir çözüm olabilir.
İçine peynir, patates, ıspanak ta koyabilirsiniz, aman fazla kaçırmayın sonra kilo vermek zor oluyor.


TEFSİR

Fırsat buldukça diyanetin sitesindeki Kuran-i Kerim tefsirini okumaya çalışıyorum. Bazı ayetlerin tefsirlerini burada kopyala yapıştır ile sizinle paylaşmak istiyorum.

Bakara Suresi
Ayet ﴾67-73﴿

Hani Mûsâ kavmine, "Allah size bir sığır kesmenizi emrediyor" demişti. Onlar da, "Sen bizimle eğleniyor musun?" demişlerdi. Mûsâ, "Kendini bilmez cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım" demişti. "Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın." dediler. Mûsâ şöyle dedi: "Rabbim diyor ki: O, ne yaşlı, ne körpe, ikisi arası bir sığırdır. Haydi emrolunduğunuz işi yapın." Onlar, "Bizim için Rabbine dua et de, rengi neymiş? açıklasın" dediler. Mûsâ şöyle dedi: "Rabbim diyor ki, o, sapsarı; rengi, bakanların içini açan bir sığırdır" dedi. "Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın. Çünkü sığırlar, bizce, birbirlerine benzemektedir. Ama Allah dilerse elbet buluruz" dediler. Mûsâ şöyle dedi: "Rabbim diyor ki, o; çift sürmek, ekin sulamak için boyunduruğa vurulmamış, kusursuz, hiç alacası olmayan bir sığırdır". Onlar, "İşte, şimdi tam doğrusunu bildirdin" dediler. Nihayet o sığırı kestiler. Neredeyse bunu yapmayacaklardı. Hani, bir kimseyi öldürmüştünüz de suçu birbirinizin üstüne atmıştınız. Halbuki Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktı. "Sığırın bir parçası ile öldürülene vurun" dedik. (Denileni yaptılar ve ölü dirildi.) İşte, Allah ölüleri böyle diriltir, düşünesiniz diye mucizelerini de size böyle gösterir.

Tefsir
Bu âyetlerde İsrâil tarihine ilişkin olaylardan bir sahne anlatılmaktadır. Burada, Hz. Peygamber dönemindeki yahudilerce bilindiği için (bk. Tesniye, 21/1-9), söz konusu ineğin kesilmesini gerektiren olayın ayrıntısı hakkında bilgi verilmemiş, sadece 72. âyette bir adam öldürme olayından söz edilmiştir. Hz. Peygamber dönemindeki yahudiler, bu olay hakkında mâlumat sahibi idiler. Bazı sahâbîler de onlardan edindikleri bilgilerle olayın teferruatı hakkında açıklamalar yapmışlardır. Abdullah b. Abbas, Ubeyde b. Sâmit, Ebü’l-Âliye gibi sahâbîler ve diğer bazı ilk dönem müfessirlerinin verdiği birbirine yakın bilgilere göre hayli zengin ve yaşlı bir yahudi, mirasına ve kan bedeline göz diken yeğeni tarafından öldürülüp bir yere atılmış, cinayet bir mâsumun üstüne yıkılmak istenmişti. Katilin bulunamaması yüzünden toplumda neredeyse silâhlı mücadeleye kadar varacak bir gerginlik doğdu ve olay Mûsâ’ya bildirilerek kendisinden bir çözüm bulması istendi. O da Allah’tan aldığı vahye uygun olarak bir inek kesmelerini ve bunun bir parçasıyla maktulün cesedine vurmalarını emretti. Denilenin yapılması üzerine maktul dirildi ve kendisini öldürenin kimliğini açıkladı (Taberî, I, 337-340; Râzî, III, 114). Böylece bir mûcize olarak ölünün dirilmesiyle bir yandan adalet yerini bulup ihtilâf ortadan kalkarken bir yandan da yüce Allah’ın ölüleri diriltmeye muktedir olduğu gösterilmişti. 67. âyette kendilerine bir inek kesmeleri emredildiğinde İsrâiloğulları’nın, “Bizimle alay mı ediyorsun?” diyerek hayret ettikleri bildiriliyor. Muhtemelen bu, onların sığıra bir kutsallık atfetmelerinden ve onu kesmek istememelerinden ileri geliyordu (Ateş, I, 181; Mevdûdî, I, 85). Bilindiği gibi İsrâiloğulları uzun yıllar Mısır’da kalmışlardı. Mısır kültüründe sığıra kutsallık atfedilmekteydi. Öyle anlaşılıyor ki onlar da Mısır’daki bu bâtıl inançtan etkilenmişlerdi. Nitekim Hz. Mûsâ Sînâ dağında bulunduğu sırada da kavmi Sâmirî’nin yaptığı altın buzağı heykeline tapmaya kalkışmışlardı (bk. Bakara 2/51, 54; A‘râf 7/152; Tâhâ 20/85-96). Konumuz olan âyetlerde, İsrâiloğulları’nın, kesmeleri gereken sığır hakkında bir sürü sorular sormaları onu kesmek istememelerinden kaynaklanıyordu. Nitekim 71. âyetin sonunda “Az daha yapmayacaklardı” şeklindeki açıklama da istemeye istemeye kestiklerini göstermektedir. Tevhid dininde Allah’tan başka hiçbir şeye tapmak mümkün değildir. Bu sebeple Allah onlardan bir inek kesmelerini istemekle dolaylı olarak onun kutsal olduğu inancını da yıkmak istemiştir (İsrâiloğulları’nın, Hz. Mûsâ’ya “Bizimle alay mı ediyorsun?” demelerinin ve ardarda sorular sormalarının başka sebepleri hakkında ayrıntılı açıklamalar için bk. Râzî, III, 115-118). Yüce Allah İsrâiloğulları’na başlangıçta herhangi bir nitelik belirtmeden mutlak olarak bir inek kesmelerini emretmiştir. Allah’ın emrine sorgusuz sualsiz itaat etmek gerektiği halde onlar, bu buyruğu önce garip karşılamışlar, sonra da kesilecek hayvanın nitelikleri hakkında ardarda sorular sorarak işlerini güçleştirmişlerdir. Burada, insanların din konusunda fazla soru sormalarının kendileri için yararlı ve uygun olmadığına, soruların teferruatı arttıracağına ve işleri güçleştireceğine de bir işaret vardır. Nitekim Mâide sûresinin 101. âyetinde “Ey iman edenler! Açıklandığı takdirde sizi sıkıntıya sokacak hususlarda soru sormayın” buyurulmuştur. Hz. Peygamber de din konusunda çok soru sormanın doğru olmadığını ifade buyurmuşlardır (Buhârî, “Rikåk”, 22; Müslim, “Akzıye”, 10, 11, 12).

http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#2:62



21 Nisan 2015 Salı

DİYETİSYEN MACERAM

Özel hastanede diyetisyen gittim, daha önce devlettede gitmiştim ama kilomu sorup bilgisayardan bir çıktı verip bunu yap demişlerdi buda beni çok memnun etmemişti.Arkadaşlarımdan diyetisyene gidenlerden çok memnun kaldıkları diyetisyene bende gitmeye karar verdim.
Özel hastanede muayene ücreti artı birde ilkdefa gidiyorsen kan tahlili ücreti veriyorsun.
Önce tahlili devlette yaptırayım dedim ama sonra eşim hastanelerdede 15 milyona yakın ayak bastı parası aldıklarını söyledi bende 25 tl de tahlile verip diyetisyene gittim.
Tahlil sonuçlarına bakıp hormonal bir sorun varmı yağ ve şeker değerlerine bakıyor.
Sonra çorapların açıp tartı aletine basıyorsun o senin vucudündaki kas, yağ , su oranlarını veriyor.
Boy ve kilo ölçümünden sonra bana uygulayacağı diyete sıra geldi.
Küçük bir çocuğum olduğu için emziriyorum buna göre bir diyet listesi istedim sütün azalması ve de bebeğe zarar verecek bir yiyecek listeye eklememesini istedim.

Sabah
1 yumurta 1 kibrit kutusu beyaz peynir(yumurta yemediğiniz zaman iki kibrit kutusu peynir)
yeşillik ,şekersiz çay, bir dilim ekmek

ara
meyve ve iki galeta

öğle
2 kepçe çorba, 4 yemek kaşığı sebze yemeği, yeşillik, yoğurt,1 dilim ekmek

ara
yoğurt(1 su bardağı), meyve

akşam
2 kepçe çorba, et, salata, ekmek


ara
meyve ,yoğurt

2,5 litre günlük su tüketmemi söyledi.

ÜÇ AYLAR BAŞLADI




Üç aylar geldi, hoşgeldi, hayırlı olsun.Bu değerli ayları en iyi şekilde değerlendirmemiz lazım.İnsan oğlunun yaşam süresi en iyi 70-80 yıl,bu süre içerisinde çoğu insan zamanı iyi değerlendiremiyor,gençliğin, nefsinin ve şeytanın hilelerine kapılıp gidiyor birde bakıyor ki yaş geçmiş,çoğu zamanda iş bitmiş oluyor, yaş ta oluyor 40-50-60...
Çoluk çoçuğa karışıyorsun, hastalıklar ,hesapta olmayan işler ortaya çıkıyor.
Yaşlanınca yaparım ibadetlerimi demek evdeki hesap çarşıya uymaz hesabı tutmuyor.
ALLAH kullarını o kadar iyi tanıyor ki bu da onun yaratıcılığının ve tanrı olmasının bir ispatı daha, kullarına kendilerini kurtarsınlar diye böyle mübarek gün ve geceleri yaratmış.
Yapılan bir sevabın, ibadetin kat kat katlandığı günahların silindiği çok özel zamanlar yaratmış.
Bizede düşen akıllı davranıp kendimizi kurtarmak, tövbe edip ibadetlerimizi layıkıyla yapmaya çalışmak inşallah.
Yıllar önce üniversiteden arkadaşlarla beraber hafta sonu denize gidelim dedik, bende yüzme bilmiyorum ama öğrenmek istiyorum cahil cesareti var anlayacağınız.
Herkes girdi denize kimi yüzüyor kimi ayaklarını ıslatıyor :-)
Bende ayaklarını ıslatanlardanım tabi bide dalga anide gelip beni düşürmez mi, ben çırpınıyorum akdeniz ve bahar dönemi baya dalgalı,çırpınıyorum çırpınıyorum,su çok kuvvetli sonra aniden kurtuldum ayağa kalktım birde baktım ki suyun yüksekliği benim dizlerime bile gelmiyor hemen etrafıma baktım beni gören varsa rezil olmuşumdur diye kimse bakmıyordu çok şükür.
Benim burdaki durumum gibi aslında dünya hayatı kendimizi öyle dünya hayatına kaptırıyoruz içimizde öyle büyütüyoruz ki işleri meseleleri çırpınıp duruyoruz, bir yardım bekliyoruz, can derdine düşüyoruz,yeri geliyor yemek derdine düşüyoruz,giymek derdine düşüyoruz ben burda örnekleri basitleştiriyorum siz kendinize göre uyarlayabilirsiniz, siz hangi sorunlar içinde boğuluyorsunuz çırpınıyorsunuz, sonra bi cesaret ayağa kalktığınızda uğraştığımız işlerin ne kadar  önemsiz olduğunuz görünce kendinizden ve çevrenizden utanabilirsiniz bile.
Çözüm gene kendimizde, iradeli olmalıyız ayağa kalkmalı silkelenmeli ve tövbe edip ibadetlerimizi yapmaya çalışmalıyız.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) diğer bir hadislerinde şöyle buyurmuştur:
Receb Allah'ın ayı; şaban benim ayım, ramazan da ümmetimin ayıdır.
 (Süyûtî, el-Câmiu's-Sagîr, nr. 4411; Müttakî-i Hindî, Kenzü'l-Um-mâl, nr. 35164.)

“Ya Resulullah, Recep Ayı için ‘Allah’ın ayı’ diye anlatmanızın sebebi nedir? Şöyle buyurdu: ‘Çünkü bu ayda özellikle mağfiret boldur. Bu ayda, halkın kan dökmesine mani vardır. Bu ayda, Allah Peygamberlerinin tövbelerini kabul buyurmuştur. Allah, bu ayda Peygamberlerini düşmanlarından korumuştur.’”

Dediler ki: ‘Ya Resulullah! Her ay Allah’ın, her gün Allah’ın, yer Allah’ın, gök Allah’ın, dünya Allah’ın, ahiret Allah’ın, yani ne demek bu?’ Buyurdular ki: ‘Allah’ın mağfiretinin cûşa geldiği ay. Rabbimiz rahmetinin, mağfiretinin kapılarını açıyor bu ayda… Onun için bu ayın bir adı da mutahhir’dir. Temizliyor insanı. Allah’ın rahmeti suyuyla insanın günahları afv u mağfiret oluyor. Karaları, isleri, pasları adeta yıkanıp gidiyor.’”


Allah Rasulü (s.a.v) Recep ayı girince şöyle dua ederdi: “Allahım! Recep ve Şaban’ı bizim için hayırlı ve bereketli yap ve bizi Ramazan’a ulaştır.”


20 Nisan 2015 Pazartesi

OKUDUĞUM KİTAPLAR

OKUL

MONTESSERRİ

OYUNLAR

SPOR


  • Doktor Ender SARAÇ ın doktorum programında anlatığı 3 haftada bir beden incelten hareketleri hem yapılması kolay hemde sonuç alınan hareketler herkese tavsiye ederim.

  • 40-50 dakika haftada 3 gün yürüyüş diyetisyenim yapmamı istedi, çünkü sadece az yemeyle olmuyor, kas kaybetmemek için kaslarımızı aynı zamanda çalıştırmalıyız.


ATIŞTIRMALIKLAR

DİYET

BAYBURT

Bayburt diyince aklıma burda anlatına komik hikaye geliyor, önce onu sizinle paylaşmak isterim.
Devlet konservatuarından bayburta konser vermeye gitmişler.Hazırlıklar yapılmış, halkta meraklı tabi,küçük yer böyle organizasyonlar çok sık olmuyor, amaç sanırım insanların ufkunu açmak, klasik müziği sevdirmek sosyalleştirmek falan filan.
Ve konser başlamış bitmiş.Canlı yayınlar ropörtaj yapıyorlar bir bayburtluya soruyorlar nasıl buldunuz diye bayburtluda diyorki bayburt bayburt olalı böyle zülum görmedi :-))
Geçen yaz yeni doğum yapmıştım ama yaz olunca evde durmak çok sıkıcı.Çocuklarıda anneleride aldık bayburtu görmeye gidelim dedik.Bayburt eskide gümüşhaneye bağlı imiş.Şimdi il.
Ama coğrafyaları farklı, gümüşhane taşlık, dağlık, bayburt düz ovalar aynı erzuruma benziyor.
Orda yöresel ürünler yapan bir işletmede durduk.Çok meşhurmuş bize hoşaf gibi bişey getirdi resimlerini, pekmezin içine erik meyveler vardı.Bayburt ketesi, ve helva aynı pişmaniye gibiydi.
Küçük bir merkezi var, merkezde gezip görebilecğimiz birşey yoktu başka zaman daha geniş bir zamanda gezilecek yerlerini görmek isterim inşallah.

Tel helva



GÜMÜŞHANE

Eşim gümüşhane zigana köyünden.Zigana köyü çok meşhur ve çok güzel bir köy. Zigana köyü rakımı yüksek orman ağaçlarıyla çevrili.Köyün üstünde limni gölü var.Dağ yoluyla harika orman manzarası eşliğinde limniye çıkabilirsiniz.Uzungölün küçüğü diyorum ben hep, daha bakir çünkü daha tam keşfedilmemiş.Orada bir tane işletme var çayınızı alabilirsiniz piknik yapabilirsiniz.


 limni gölü



Zigana dağı ve kayak merkezi kışın buralar çok hareketli dağın tepesinde otel var, kayak merkezi var çok rağbet oluyor, biz daha gitmedik,inşallah gitmek nasip olur.Yazında güzel , kışında panoromik bir görüntü zirveden etrafa bakıyormuş hissi tadacaksınız.
Trabzondan et yemeye zigana dağındaki tesislere giderler, sizde oraya gitmişken orda et yemeyi ihmal etmeyin.



 Ve karaca mağarası görülmesi gereken yerlerden biri.












RİZE



Trabzonda yaşıyorum haliyle rize komşumuz.

Rize de eşimin keşfettiği çok güzel bir mekan var .Yerel mutfağın mıhlama, lahana haşlama, lahana sarma, mısır ekmeği, fasulye tava, hamsili pilav ve laz böreği gibi öne çıkan lezzetlerini Eskitoğlu Alabalık Çiftliği’nde tadabilirsiniz.
Rizeye yakın DEDEMAN Otelinin karşısında vadi içinde sahil yolunda.
Eskiden taşocağı imiş, yapay şelalesi o yüzden oluşmuş.
Burda balık ve kuymak yemenizi tavsiye ederim

Rizede herkesin bildiği ayder yaylası, buraya yazın en sıcakta bunaldığınız zaman gidin o zaman buranın kıymetini daha iyi anlarsınız.



Ayderde  kaplıcası için gelen çok insan var, sizde isterseniz gelmişken kaplıcaya girebilirsiniz.



ORDU

TRABZON

Yaşadığım şehrin gezilecek yerlerini anlatmamak olmazdı. Trabzonda uzungöl tıpkı bir kasaba halini aldı, geçen sene gittik yazın araba park edicek yer bulamadık, kalıcak yer bulamadık, arka taraf bir kaç yer kalmıştı onlarıda biz istemedik.Çok kalabalık hiç boş yer yok, heryere işletme lokanta ,otel,pansiyon yapmışlar.Boş yerlerdede insanlar yürümeye çalışıyor. Heryer turist kaynıyor, biz oraşa gittiğimizde inanlar işletmesinde balık yeriz, aynı inanlarda daha önce kalmışlığımız var.

"Uzungöl lake and town" by İhsan Deniz Kılıçoğlu - Yükleyenin kendi çalışması. Licensed under CC BY-SA 3.0 via Wikimedia Commons - 


Hıdırnebi çok güzel bir yayla özel mülkiyet çok ama genede piknik yapacağınız kadar boş alanda mevcut, orayı mutlaka gidip görmenizi tavsiye ederim.Yol boyunca gözünüz gönlünüz doyacak harika bir manzara izleyeceksiniz ama dağın tepesinde olduğu için epey bir yükseğe çıkacaksınız ama buna değer.



Sivriburun akçatepe tesisleri orasıda harika sabah erkenden gidip oradaki kamelyalardan birinde yer kapıp mangalınızı panaromik bir manzara eşliğinde yapabilirsiniz.

Akçaabatta cemil ustada köftenizi yiyebilirsiniz, köfteye salata ve ayrana para veriyorsunuz, onun haricinde tatlı ve mezeler, çay , kahve hertürlü içecek onlardan.
Genelde masanıza gelen herşey için para vermek zorundasınızdır karadenizde, ama cemil usta gibi bazı işletmeler bu konuda misafirlerine gayet cömert davranıyor.

Molozda Kalkanoğlu pilav var, turistlerin bildiği ama yerli halkın pek bilmediği güzel küçük otantik bir yer.
Dükkanın etrafındaki esnaflarlarında rağbet ettiği bir pilavcı.
Bizde eşimle bir öğle arası orda yemek yiyelim dedik, pilav,kayısı hoşafı, kuru fasülye ve pilavüstü az kavurma bana söyledik, geldi.Eşim iki tabak pilav kuru fasüle yedi .Sonra çayımızı içerken masada gelenler hep not bırakmışlar, onları okurken eşim pilava kemik suyu katıldığını öğrendi.
Benim eşim eti bir tek akçabatta köfte şeklinde yer, oda limon sıkarak pek sıkta yemez zaten.
Et ile arası yok, midesi bulandı , tiksindi o gün çok rahatsız oldu bu durumda o günün hatırası oldu hatırladıkça güldük :-)) 

Hazır moloza gitmişken orda  taş fırında pişirilen kıymalı yada peynirli pide de yemenizi tavsiye ediyorum. Orada pide daha lezzetli oluyor.

Trabzon uzuk sokakta gezerken beton hevlaya uğrayıp dondurma alın ve yanınızda götürmek için helvada almanızı tavsiye ederim.

Sürmene de bozo pide de yiyin, sürmene bıçağı alın.

Tereyağ alın, peynir alın, fındık alın, mısır unu alın, trabzona gelmişken balık yemeden gitmeyin.

Uzun sokakta caminin arasından giriliyor, küçük bir balıkçı dükkanı var, rengarenk balık dükkanı orda hangi balığı yerseniz yiyin güzel yapıyorlar,hafif ,yağsız, küçük bir dükkan ama boş yer bulmak zor oluyor hele öğle aralarında.

Büyük ihtimal yazın geleceksiniz yazları yaylalalarda şenlikler oluyor, onlardan birin denk getirip, bu yörenin insanının arasına karışın , halaya girip bir horon tepin, beceremem diye korkmayı kimse ayağa bakmıyor halay ilerlesin kimsenin ayağına basmayın yeter.

Atatürk köşkü gezin fotoğraflar çekilin, ayasofya caminde bir namaz kılın.

Nerede kalınıra gelince o sizin bütçenize ve tercihinize kalmış.
Öğretmen evi merkezde, öğretmen evinde konaklayıp,çarşılarını yürüyerek gezebilirsiniz.
Az ötede zorlu grand otel var oda öğretmen eviyle aynı sokakta.
Ben yomra ilçesine bağlı kaşüstü mahallesinde oturuyorum.Burda saylamlar otel, nove otel,three pearl otel var.Bulunduğum yer arapların ve yabancı turistlerin tercih ettiği bir yer.Trabzon merkeze arabayla 15 dk.Nove otel denize sıfır otelden çıkıp denize girebilirsiniz, diğer ikiside yürüme
mesafesinde.











BURSA

KUŞADASI

ÇANAKKALE

İZMİR

İSTANBUL

BATUM

GAP TURU

BATI KARADENİZ

SAMSUN

20 NİSAN 2015 KELİMELER

6-addition- ekleme


7-adult yetişkin

8-advance ilerleme

9-advantage avantaj

10-advertising reklamcılık


15 Nisan 2015 Çarşamba

13 Nisan 2015 Pazartesi

KUYMAK TARİFİ

Merhaba
Buzdolabında ki kurumuş kaşar peynirlerini değerlendirmek için kuymak yaptım.Çoğu insanın bildiği bir şey ama ben de acemi bir aşçı olduğum için bloğumda böyle kolay birşey yayınlamak istedim.İnşallah bundan sonraki mutfak maceralarımı ve eserlerimi sizlerle paylaşmak benim içinde cesaret verici ve teşvik edici olacak.

KUYMAK
2 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı mısır unu
kaşar peyniri
tereyağı

Yapılışı
Tavaya istenildiği kadar tereyağ ve biraz zeytinyağı konulup tereyağ eritilir.Mısır unu ve buğday unu tavaya koyulur .Unlar sürekli karıştırılır ve kavrulunca kavurma işini abartmamak lazım göz kararı su dökülür, sonrada istenildiği kadar peynir koyulur ve beklenir. Burada beklemek çok önemli merak etmeyin tavaya bişey olmaz tavanın dibi daha lezzetli oluyor afiyet olsun.






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...